2025/04/13

Deneme Yazılar - 1

İnsanın Alt Benliğiyle Arasındaki Kaos:

Her zaman için iyiliği aramak, tüm zamanlardaki kötülükleri algılarımız için yok kılar. İyilikler derken asıl mâna işe yarar olanla işe yaramaz olanı ayırmak ve birbirinden ket vurmak, ayrımını gerektiği şekilde kendi içinde düzene oturtturmaktır. Pragmatik seçimler pratik sonuçları doğuracağı gibi istek ve ihtiyaçlarımızı birbirinden nice tutamamamız, aynı olarak değerlendirmemiz eylem içindeki tutarlılıkları geriye, geriye ve her an bir tık daha geriye düşürecektir. Hayat için güzel olanı sağlamak, bizim için bir görev değil ihtiyaçtır. Kendimiz için iyi olanı sınırlarımız içerisine almamızsa ihtiyaçtan ziyade bir görev ve zorunluluktur. İnşa edilen her idealizm esasında küçük paydada gerçekliğin minik izlerini de barındırır. Seçimlerimiz eğer insan olarak benliğimizi tatmin etmiyorsa zihnimiz içerisinde doğru düşünceler biçimi sürecinden geçtiğimizi varsayabiliriz. Tatminden bahsediyoruz, nedir bu tatmin peki? Memnuniyet kavramıyla açıklama sağlayabiliriz aslında çünkü tatmin (yada tatminkârlık) dediğimiz olgu zaten gerekleri esaslı şekillerde yerine getirip sonuçta yaşadığımız duruma denilen bir kelime-kavram. Burada fikir ayrımına düşebildiğimiz hususlar var. İlki tatmini hangi durum yada durumlarda kabul ettiğimiz veya tatmin hissini kendimize hangi koşullar sonucunda sağladığımız? Sanırım anladınız, baştan tatmin diyerek aklınızda zihinsel yada fiziksel bazı durumlar gelmiştir diye tahmin ettim. Konumuza geri dönelim.

Tatmin dediğimiz olguyu memnuniyet şeklinde açıklarsak zihinsel yada fiziksel doyum için uğraştığımız zamanlar, hak edilerek kazanılmış tatminkârlık yada motivasyon doğurur. Biz bunları haksız yere kendimize yaşatırsak mentalimizi rahatlatmak yerine aksine yorar, çıkışı belli olmayan bir labirente hapsederiz. Psikolojik yönden seçimlerimiz madem hep bir girift içerisinde, neden bunlara sahip çıkamıyoruz? Hep bir çıkmaz içinde olursak sürekli zaman içerisinde de her an böyle hissedecek; kafamız dumanlı, görüş açımız bulanık kader çizgimiz üzerinde kendi hakimiyet alanımıza alamadığımız yaşantımızı süregelen günler - aylar - yıllar döngüsünde sadece görüp, geçirip, göçeceğiz. Tepkisel ve dürtüsel olacağız, aklımızdan ne geçerse onu elimizden düşürdüğümüz halde inatla hayal etmeye, olmayan bir rüyayı yaşıyormuşuz gibi hissetmeye devam edeceğiz. Hayaller yaşanmamış anlardan ibarettir diyebiliriz. Peki yaşanmamış olana umut beslemek ne demektir? Onu hiç olmadığı şekliyle beklemeyi seçeriz, yaratmak yerine kendiliğinden oluşumu yeğleriz.

Yaşadıklarımız dünde kaldı, yaşayacaklarımız gelecekte. Yaşıyor olduğumuz ise bu andır. Basit bir mantıkla dünde kalan zaman, geleceğe karşı etki etmeyecek midir? Bu an dünlerin toplamı, yarınların birikimi değil midir? Seçimlerimizi aklen var etmek varken, durduk yerde mucizeleri bekliyoruz. Realistik düzlem hayalleri değil aklı ve rasyonel biçimi destekler. Sonuçlar, bu anda yer alan ve toplam birikimlerimizin destekleyip öne çıkardığı bir sistemdir. Sonuç ise bu işin yada eylemin bitişini olağan hâliyle hareketlerle, canlılıkla gösterir.

(Bu yazı Billy Bell'e Buradan Bakın! adlı yazının devamı niteliğindedir, bol şanslar!)

Deneme Yazılar - 1

İnsanın Alt Benliğiyle Arasındaki Kaos: Her zaman için iyiliği aramak, tüm zamanlardaki kötülükleri algılarımız için yok kılar. İyilikler...